Elektronik Park Freni Nedir? Nasıl Çalışır?

779 Gösterim

Elektronik park freni ya da kısa adıyla EPB, klasik el freni sistemlerinin gelişmiş versiyonu olarak yeni nesil otomobillerde kendisine yer buluyor. Ana işlevi park halindeyken aracın hareket etmesini engellemek olan fren sistemi, sürücülere kayda değer oranda kullanım kolaylığı sağlıyor.

Elektronik Park Freni Nasıl Çalışıyor?

Geleneksel tipteki park frenlerinde, el freni kolunu ve fren pabuçlarını bağlayan bir kablo bulunuyor. Sürücü kolu hareket ettirdiğinde, kablodaki gerginlik artıyor ve böylece fren balatasındaki ya da disklerindeki pabuçları zorlamaya başlıyor. Bu sayede tekerlekler daha fazla hareket edemez hale gelerek aracın ileri ya da geri gitmesi engelleniyor.

Elektronik park freninde ise böyle bir kablo bağlantısı kullanılmıyor. Sistem işleyişini; elektronik fren modülü, şanzıman ünitesi veya elektrik motoru, yolcu kabine yerleştirilen anahtar aracılığıyla sürdürüyor.

EPB Sürüş Güvenliğinin ve Konforunun Yükselmesine Katkıda Bulunuyor

Elektronik park freni, gerek sahip olduğu özellikler gerekse de diğer yardımcı sistemler ile entegre çalışması sayesinde sürüş güvenliğinin ve konforunun çok daha yüksek seviyelere çıkmasını kolaylaştırıyor. EPB, dinamik disk balatası aşınma sensörü ve dinamik aktivasyon özelliği sayesinde dâhil olduğu fren sisteminde mekanik arızaların meydana gelme sıklığını azaltıyor. Hatta tel bağlantısının olmaması donma gibi sıcaklık kaynaklı sorunların da önüne geçiyor.

EPB, acil durumlarda da sorunların çözümüne katkıda bulunuyor. Hidrolik arızası gibi durumlar ile karşılaşıldığında park freni, arka tekerleklere sırasıyla fren uygulayarak arka aksın kilitlenmesine ve dolayısıyla otomobilin kaymasına engel oluyor.  Aracın dik bir rampada durduğu hallerde ise elektronik park freni, “Yokuş Kalkış Desteği” ile birlikte çalışıp geriye doğru kayma sorunu yaşanmamasını sağlıyor.

EPB’nin kabin içerisindeki bileşeni, uzun bir kol yerine küçük boyutlu kontrol düğmesinden ibaret olduğundan aracın tasarımını daha çekici hale getiriyor. Konsolda kapladığı alanın fazla olmaması sayesinde üretici firmalar, bu sisteme sahip tüm modellerinde çok daha fazla donanım özelliğine yer verebiliyor. Böylece hem sürücüler hem de yolcular için özellikle uzun mesafeleri aşmak keyifli bir deneyime dönüşüyor.