Otomotiv endüstrisinde geleceğin teknolojisi olarak lanse edilen elektrikli arabalar yakıt verimliliği sunan çevreci özelliğiyle popülaritesini artırmaya devam ediyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin 2020 Ağustos Raporu’na göre elektrikli otomobil satışları geçen yılın ilk yedi ayına kıyasla %99 artmış durumda. Ancak oransal olarak büyük bir gelişme yaşanmasına rağmen bu dönemde satılan tam elektrikli araç sayısı yalnızca 191.
Elektrikli Araba Fiyatları Ne Kadar?
Elektrikli arabalar performans, yakıt ve çevre avantajlarına rağmen henüz kitlesel bir taleple karşılaşabilmiş değil. Arzulanan yaygınlığa ulaşamamasının en önemli nedenlerinden birini ise yüksek fiyatlar oluşturuyor.
Dünya genelinde 43 pazardan toplanan verilere göre, elektrikli araba fiyatları 2019 yılının ilk yarısında diğer benzinli ve dizel araçlara göre %81 daha pahalıydı. Peki elektrikli araba fiyatları 2020 Türkiye’sinde ne durumda?
Tam elektrikli araba fiyatları batarya kapasitesine ve diğer özelliklerine göre farklılık gösterse de ortalama bir fiyat aralığından söz etmek mümkün. Eylül 2020 verilerine elektrikli mini araba fiyatları 200 bin TL’den başlıyor. Orta segmentteki araçların liste satış fiyatı ise 600 bin TL ila 1 milyon TL arasında değişebiliyor. Bununla birlikte yaklaşık 3 milyon TL değerinde elektrikli araç modellerine rastlamak da mümkün.
Piyasa verilerine göre tam elektrikli araçlar fiyat performans anlamında hala maliyetli bir noktada bulunuyor. Bu durumda çevreci teknolojiyi geniş kitlelere ulaştırma görevi büyük ölçüde hibrit araçlara düşüyor. 2020 yılının ilk yedi ayında satışı gerçekleşen hibrit otomobillerin sayısı tam elektrikli arabalardan yaklaşık 43 kat daha fazla. Aynı zamanda hibrit satışları bir önceki yıla göre %47 oranında artmış durumda.
Elektrikli Arabalar Neden Daha Pahalı?
Elektrikli arabalar konvansiyonel motorlarda kullanılan mekanik bileşenlere sahip olmadığı için genellikle daha ucuz olması bekleniyor. Ancak üretim bandından son kullanıcıya ulaşana kadar maliyetleri artıran birçok sebep var.
-
Batarya Teknolojisi
Bataryalar elektrikle çalışan arabaların kalbi olarak biliniyor. Enerji depolama göreviyle aracın menziline doğrudan etki eden bu kısım yüzlerce lityum iyon pilinin birleşiminden oluşuyor. Bu da yüksek üretim maliyetlerini beraberinde getiriyor. Örneğin, 2015 yılında elektrikli araç üretim maliyetlerinin yarısından fazlasını bataryaların oluşturduğu biliniyor.
Bataryanın güç seviyesini temsil eden kilovat saat (kWh) kapasitesi, elektrikli araç fiyatlarının belirlenmesinde önemli bir rol oynuyor. 2010 yılında kilovat saat başına batarya maliyeti 1.100 dolarken; bu değer 2019 yılında 150 dolar civarında seyrediyordu. Gelecek yıllarda daha da düşürülmesi planlanan pil masraflarının lityum ve kobalt gibi yeraltı madenlerine ihtiyaç duyuldukça önemli bir maliyet olmaya devam edeceği belirtiliyor.
-
Yüksek Teknoloji
Gücünü elektrikli motorun yüksek torkundan alan bu teknoloji ek donanım ve yazılım özellikleriyle konvansiyonel rakipleriyle rekabet etmeye devam ediyor. Elektrikli arabalar sürüş güvenliği teknolojilerinden modern araç içi tasarımlarına kadar gelişmiş özelliklere sahip olarak üretiliyor. Bununla birlikte, bazı modellerde yapay zeka teknolojilerinin kullanıldığı araç içi kullanıcı deneyimi ve otonom araç teknolojileri de yer alıyor.
-
İthalat Maliyeti ve Yetersiz Teşvik
Avrupa, ABD ve Çin başta olmak üzere birçok ülkede elektrikli araç kullanımını yaygınlaştırmak için devlet destekli teşvik programları uygulanıyor. Türkiye’de elektrikli araçlar için uygulanan aktif bir teşvik programı bulunmuyor. Ancak 85 kW altındaki elektrikli araçlar %3, 85-120 kW arasındakiler için %4, 120 kW ve üzerinde kapasiteye sahip araçlar için ise %15 ÖTV uygulanıyor.
Elektrikli araçlara uygulanan ÖTV miktarı diğer araçlarla kıyaslandığında makul bir seviyede olsa da kitlesel talebi tetikleyecek bir teşvik olarak görünmüyor. Vergilere ek olarak, çoğu elektrikli araç yurt dışından ithal edildiği için döviz kuru farkından kaynaklanan yüksek fiyatlar kaçınılmaz oluyor.