Toyota, 20 yıldan fazla süredir öncüsü olduğu hibrit teknolojisinin yanı sıra elektrikli otomobiller konusunda da çalışmalarına kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Sürdürdüğü çalışmalar sonucunda bulunan yeni mıknatıs, Toyota’nın dünya otomotiv sektöründe yine önemli bir ilke imza atmasını sağladı.
Toyota Yeni Mıknatıs Teknolojisi Sayesinde Üretim Maliyetlerini Düşürmeyi Amaçlıyor
Toyota’nın devrim niteliğindeki yeni mıknatısı, elektromotorlardaki mıknatıslanma için nadir bulunan metallerin kullanımını yarı yarıya azaltıyor. Ayrıca günümüzde kullanımı son derece yaygın olan “neodim” elementine duyulan ihtiyacı da daha aşağı seviyeler çekiyor. Bu sayede özellikle elektrikli otomobillerin üretimi sırasında gerçekleştirilen harcamaları azaltma imkânı ortaya çıkıyor. Mıknatısın seri üretimde kullanılması sonucunda bugün 11 milyonu aşan hibrit araç satışıyla bu segmentte lider konumunu sürdüren Toyota, 2030 yılına kadar satmayı planladığı 5,5 milyon elektrik motorlu otomobili kullanıcıya daha ekonomik fiyatlarla sunmayı hedefliyor.
Toyota tarafından gerçekleştirilen yeni buluş aynı zamanda geleneksel tipteki elektromotorların ısıya dayanıklılığı konusuna da alternatif bir çözüm getiriyor. Elektromotorlarda, yüksek ısıda mıknatıslanma özelliğini koruyan neodim yerine daha uygun maliyete sahip ve çevre dostu materyaller kullanılarak ısıya dayanıklılık sağlanabilecek.
Toyota Tarafından Geliştirilen Mıknatıs Doğal Kaynak Kullanımını Azaltıyor
Toyota tarafından geliştirilen yeni tip neodim oranı azaltılmış mıknatıs, otomotiv sektörünün yanı sıra robotik alanında da kullanılabilme potansiyeli taşıyor. Üstelik doğal kaynakların daha verimli şekilde kullanılmasının önünü açıyor. Toyota, bir yandan mıknatısın daha da geliştirilmesi için çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan hem seri üretim aşamasında hem de yeni teknolojinin mevcut elektromotorlara entegrasyonu üzerinde çalışmalarına devam ediyor.
Elektromotorların işlevlerini tam olarak yerini getirebilmeleri için mıknatısların yüksek ısılara maruz kaldıklarında temel özelliklerini kaybetmemeleri gerekiyor. Bu sebepten dolayı günümüzde otomobil üretiminde yararlanılan elektromotorlarda neodim, terbiyum ve disporsiyum elementleri ile birlikte kullanılıyor. Her iki element de doğada nadir bulunduğundan, üretim maliyetleri daha yukarı çekilmiş oluyor. Yeni geliştirilen teknolojide ise Toyota mühendisleri, terbiyum ve disporsiyum yerine lantan ile seryumu kullanıyor. Aynı aşamada mühendisler, neodim kullanım oranını düşürerek performans kaybının ortaya çıkmasını engelliyor.
Toyota 2050 Çevre Vizyonu Kapsamında Yeni Teknolojiler Geliştirmeye Devam Ediyor
Toyota, 2015 yılında başlattığı ”2050 Çevre Vizyonu” ile doğa, insan ve teknolojisi üçlüsünün birbiriyle uyum içerisinde olduğu bir gelecek hedefliyor. Daha yaşanabilir bir dünya hedefine ulaşmak için Toyota hibrit modellerinin yanı sıra alternatif enerjiyle çalışan otomobiller de tasarlıyor. Mirai ile ilk seri üretim hidrojen yakıt hücreli modelini doğa dostu bireylerin tercihine sunan markanın devrim niteliğindeki prototipi FFV (Flexible Fuel Vehicle / Esnek Yakıtlı Otomobil), enerji ihtiyacını şeker kamışından elde edilen etanolle karşılayabiliyor. Her iki araç da su buharı dışında herhangi bir zararlı gazın doğaya salınımını gerçekleştirmiyor.
Toyota, alternatif yakıt kullanan araçlar dışında doğa dostu enerji çeşitlerinin üretimine de odaklanıyor. Mirai’nin satışının yapıldığı ülke ve bölgelerde hidrojen istasyonları kuran Toyota’nın Kaliforniya’da 2020 yılında faaliyete geçirmeyi hedeflediği hidrojen santrali, enerji üretimi için sadece tarımsal atıkları kullanacak. Üretime başladığında “Dünyanın ilk megavat ölçekli yakıt hücresi elektrik santrali” unvanının sahibi olacak Tri-Gen tesisi aracılığıyla 2350 evin ve 1500 otomobilin enerji ihtiyacının karşılanacağı öngörülüyor.
Toyota Geliştirdiği Teknolojiler İle Motorsporlarında da Boy Gösteriyor
Yüksek performanslı ve kaliteli binek otomobiller üretmenin yolunun motorsporlarındaki zorlu mücadele içerisinde yer almaktan geçtiğine inanan Toyota, GAZOO Racing ekibi ile FIA tarafından düzenlenen Dünya Dayanıklılık ve Dünya Ralli şampiyonalarında boy gösteriyor. 2018 WEC sezonu için kadrosunu ünlü Formula 1 pilotu Fernando Alonso’yu transfer ederek güçlendiren GAZOO Racing, dayanıklılığın ve tecrübenin ön plana çıktığı yarışlara yenilenen TS050 HYBRID ile katılacak. “2016 Yılının En Çevreci Otomobili” seçilen Mirai ise geçtiğimiz yıl WRC’de mücadele etmişti.
