Toyota, dünyanın ilk alternatif yakıt özellikli hibrit aracı FFV’nin tanıtımını Brezilya’nın Sao Paulo kentinde gerçekleştirdi. Flexible Fuel Vehicle (Esnek Yakıtlı Araç) adı verilen prototipin en göze çarpan özelliğini, araç sahibine yakıt olarak benzini ya da şeker kamışından üretilen etanolü tercih edebilme özgürlüğü tanıması oluşturuyor. Doğa dostu alternatif yakıt sistemi, üstün performans için aynı zamanda Toyota’nın kalitesi ve dayanıklılığı ile kendisini kanıtlamış hibrit teknolojisi tarafından destekleniyor.
Toyota Hybrid FFV İle Yüksek Enerji Verimliliği Sunmayı Amaçlıyor
Toyota’nın geliştirdiği FFV prototipi, hibrit sistemindeki gelişimin en yeni halkasını oluşturuyor. Araç sayesinde hem yüksek enerji verimliliğinin elde edilmesi hem de karbondioksit emisyonunu ciddi oranlarda azaltılması amaçlanıyor. Karbondioksit salımının azalmasını tamamen geri dönüştürülebilen etanol (E100) kullanabilmesi ile sağlayan Hybrid FFV, Toyota’nın ilk seri üretim hibrit aracı olan Prius baz alınarak geliştiriliyor. İlk defa 1997’de otomotiv dünyasına tanıtılan Prius, markanın hibrit segmentinde öncü konumuna gelmesini sağlamıştı.
Hybrid FFV kullanan bireyler tercihlerine bağlı olarak benzin ve etanolü ayrı ayrı kullanabiliyor. Sadece şeker kamışından elde edilen etanol kullanıldığında aracın gerçek performansı ortaya çıkıyor. Bu aşamada araç yalnızca su buharı salımı yapıyor. Sürücüler, isteğe bağlı olarak her iki türün karışımından oluşan E85 yakıtını da tercih edebiliyor.
Hybrid FFV’nin geliştirilmesi, Toyota’nın “2050 Çevre Vizyonu”nu kapsamındaki hedeflerinden biri olan karbondioksit emisyonunu %90 azaltma hedefinin gerçekleşebilmesi için atılan en büyük adım olarak değerlendiriliyor. Hybrid FFV’nin doğa dostu otomobil tutkunlarının kullanımına sunulması ile birlikte gerçek yol koşullarında veri toplanması süreci başlayacak. Bu süreçte elde edilecek bilgilerle sistemin etkinliği, dayanıklılığı ve performansı üzerine geliştirmeler yapılacak.
Toyota, 2050 Çevre Vizyonu İle Herkes İçin Daha İyi Bir Gelecek Hedefliyor
Toyota, 2050 Çevre Vizyonu’nda belirlediği hedefler doğrultusunda Hybrid FFV’yi kullanıma sunuyor. “Çevre üzerinde sıfır etki” hedefiyle yola çıkılan bu misyonda doğa dostu yeni teknolojiler geliştirilerek insan hayatı ve dünyanın daha iyi hale gelmesi amaçlanıyor. Bu amaç doğrultusunda öncelikle herkes için sürdürülebilir hareket alanı sunulması fikri üzerine çalışmalar yürütülüyor. Daha temiz ve daha verimli entegre ulaşım sistemlerinin tasarlandığı bu çalışmalarda ürünlerin doğa ile uyumunun yakalanması konusuna da özen gösteriliyor.
“Azalt, Tekrar Kullan, Geri Dönüştür, Geri Kazan” sloganını benimseyen Toyota, çevreyi koruma sorumluluğunun bilinci ile ürün gamındaki modellerinin hibrit ve elektrikli versiyonlarını da kullanıma sunuyor. Ayrıca geliştirme sürecine ayırdığı 20 yıldan fazla süre içerisinde edindiği tecrübe ile dünyanın ilk seri üretim hidrojen yakıt hücreli sedanı Mirai gibi devrimsel özelliklere sahip otomobilleri de üretmeye devam ediyor.
2016 Yılının En Çevreci Otomobili Toyota Mirai
New York Uluslararası Auto Show kapsamında düzenlenen ve Toyota Prius’un da ilk üç arasında yer aldığı “2016 Yılının En Çevreci Otomobili” seçiminde 8 model arasından büyük ödüle layık görülen Mirai, tıpkı Hybrid FFV gibi sadece su buharı salımı yapıyor. Konforu ve yaşattığı sessiz sürüş deneyimi ile öne çıkan otomobil, Toyota’nın kendisini kanıtlamış hibrit teknolojisini bünyesinde taşıyor.
Mirai’nin yakıt deposuna hidrojen dolumu, 3 dakika gibi kısa bir sürede yapılıyor. Otomobil, tam dolum ile 500 kilometrelik mesafeyi kat edebiliyor. 155 beygir güç üretebilen motoru, aracın saatte 178 kilometre maksimum hıza çıkmasına imkân tanıyor.
Saklanması ve taşınması son derece kolay olan hidrojenin elde edilmesi için Toyota, doğal kaynaklardan enerji üreten santraller kurma çalışmalarına da ağırlık veriyor. Bu kapsamda 2020 yılında Kaliforniya’da üretime başlayacak Tri-Gen tesisi, dünyanın ilk megavat ölçekli yakıt hücresi elektrik santrali olma özelliğini taşıyor.