Modern otomobiller günümüzdeki popülarite, tasarım ve performans özelliklerini geçmişte üretilmiş klasik modellere borçlu. Çünkü her yeni teknoloji bir önceki modellerden esinlenilerek geliştiriliyor.
Siz de otomobilleri geçmişten günümüze taşıyan bu gelişim serüvenini merak ediyorsanız sıra dışı koleksiyonlara sahip araba müzelerini ziyaret etmek isteyebilirsiniz. Türkiye’de yüz yıldan daha eski arabalardan tutun da ilk yarış otomobiline kadar ilginç koleksiyonların sergilendiği birçok klasik otomobil müzesi ziyaretçilerini bekliyor.
Mehmet Arsay Klasik Otomobil Müzesi
Türkiye’de klasik otomobil dendiğinde akla gelen ilk müzelerden biri olan Mehmet Arsay Klasik Otomobil Müzesi İstanbul’un Halkalı/İkitelli semtinde bulunuyor. Ziyaretçilerine klasik otomobillerin geniş bir koleksiyonunu sunan müzede 1880 ve 1970’li yıllar arasında üretilmiş otomobiller sergileniyor.
Mehmet Arsay Müzesi’nde buharlı otomobillerden ilk roadster araba örneklerine kadar birçok markanın tasarımını görmek mümkün. Otomobillerin geçmişine doğru kısa bir yolculuğa çıkmak isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bu sıra dışı müze yalnızca cumartesi ve pazar günleri ziyaretçi kabul ediyor. Ziyaretçilerin Mehmet Arsay Klasik Otomobil Müzesi’ne giriş için ücret ödemesi gerekmiyor.
Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi
Klasik otomobil tutkunlarını 2000 yılından beri ağırlayan Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi İstanbul’un Tarabya semtinde yer alıyor. Müzede 1920 ve 1970’li yıllar arasındaki dönemde popüler olan çoğu modele rastlamak mümkün.
60’tan fazla aracın sergilendiği Ural Ataman Müzesi’nde klasik pikaplardan 1940’lı yıllara ait itfaiye araçlarına kadar onlarca çeşit model bulunuyor. Müzeyi ziyaret edenleri yalnızca klasik otomobiller değil, aynı zamanda yarım asırdan daha eski motosiklet modelleri de karşılıyor. Cuma, cumartesi ve pazar günleri ziyarete açık olan Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi’nin giriş ücreti ise 10 TL.
Key Araba Müzesi
Türkiye’nin en büyük otomobil müzesi olarak bilinen Key Araba Müzesi İzmir’in Torbalı ilçesinde yer alıyor. 7 bin metrekarelik alan üzerine kurulu olan bu müzede 2001 yılından beri toplanan farklı koleksiyonlar sergileniyor. 1886 yılında üretilen ilk otomobil de dahil olmak üzere bir asırlık serüvenin hikayesini anlatan 75’ten fazla klasik otomobil yer alıyor.
Bununla birlikte müzede dünyaca ünlü markaların ilk modellerine rastlamak da mümkün. Eski otomobillerde prestijin sembolü olarak kullanılan birbirinden ilginç yüzlerce maskot, küçük otomobil modelleri ve geçtiğimiz yüzyıla ait orijinal ekipmanlı benzin istasyonları da KEY Müzesi’nde sergilenen koleksiyonlar arasında yer alıyor.
Özgörkey Araba Müzesi olarak da bilinen bu araba müzesi pazartesi ve salı günleri hariç haftanın her gününde ziyaret edilebiliyor. Giriş ücreti için yetişkinlerin 30, öğrencilerin ise 15 TL ödemesi gerekiyor.
Rahmi M. Koç Müzeleri
12 farklı koleksiyonuyla bir otomobil müzesinden daha fazlasını vadeden Rahmi M. Koç Müzeleri, İstanbul’un Haliç kıyısında bulunan Hasköy semtinde yer alıyor. Denizcilikten havacılığa kadar farklı makinelerin tarihsel gelişimini inceleme fırsatı sunan müzede en ilgi çekici koleksiyonların başında ise Kara Yolu Ulaşımı sergisi geliyor.
Müzenin Koç Araba Müzesi adıyla anılmasına neden olan bu koleksiyonda yalnızca otomobiller değil, 1880’li yıllardan günümüze kullanılmış tüm ulaşım araçları sergileniyor: Kağnılar, at arabaları, bebek arabaları ve motosikletler öne çıkan bölümler arasında.
Rahmi M. Koç Müzesi’nde klasik otomobil koleksiyonu çok geniş olmasa da çok sayıda kilometre taşı içeriyor. Müzede 1898 yapımı buharlı bir otomobilin yanı sıra 1. Dünya Savaşı’nda kullanılmış bir röntgen arabasını görmek mümkün. Pazartesi hariç haftanın her günü ziyarete açık olan Rahmi M. Koç Müzeleri’nde yetişkinler için 28, öğrenciler için 12 TL giriş ücreti talep ediliyor.